hastalıkları iyileştirmek için uygulanan bu antik yöntemi vücuttan belirli bir miktarda kan alınması veya flebotomi olarak özetleyebiliriz.
bu yöntem önce eski mısırda ortaya çıkıyor ve hipokrat ile pekiştiriliyor. yunanlılar hasta birini iyileştirmek için onu kustururlar, idrara çıkmalarına yardım olacak bitkiler verir veya kesici bir aletle damardan kan akıtırlardı. çünkü tıbbın babası hipokrat’a göre insan vücudu humor adı verilen dört sıvı içermekteydi; kan, siyah safra, sarı safra ve balgam. sağlıklı vücutta bu dört sıvı dengedeyken, hastalıklı vücutta bir tanesinin fazlalığı dengeyi bozuyordu.
ortaçağ avrupasında kan alımı, tıbbın standartı haline geldi. yüksek tansiyon, baş ağrısı, epilepsi, enfeksiyon, gut vesayre bir çok hastalığa iyi geliyordu. bu dönemde berberler müşterilerine kan alımı, diş çekimi hatta amputasyon gibi tıbbi hizmetleri sunmaya başladılar. berber-cerrah olarak adlandırıldılar.
1799'da george washington boğaz ağrısını dindirmek amacıyla kan alımı yapılmasını istemişti. ancak çok kısa sürede çok fazla kan alındığı için kalp durmasından ölmüştü.
1800'lerin sonuna gelindiğinde kan kaybı tartışmalı bir hale geldi. tıpta kullanımı azaldı ve bir standart olmaktan çıktı. bugüne geldiğimizde sadece kandaki bazı hastalıkların tedavisinde kullanılmakta.
ama araştırmalar gösteriyor ki kan alımı ile vücuttan atılan demir, kalbin ve karaciğerin yükünü azaltıyor, tansiyonu düşürüyor, antibiyotik direncini azaltıyor buna bağlı olarak enfeksiyonların ilerlemesini önlüyor. yakın aralıklarla sık sık kan verdiğinizde (2-3 ayda 1) kan gittikçe sulanıyor, kalp krizi riskiniz azalıyor.
demir üzerine çalışmalar yapmış olan eugene weinberg, 2 ayda 1 kan bağışı yapmış, vücudunda seneler boyunca demir eksikliği yaratmış ve 97 yaşına kadar sağlıklı yaşamıştı. (1922 - 2019)
hem kendinize hem de ihtiyacı olan birine yardım etmek için 3 ayda 1 kızılaya kan bağışında bulunabilirsiniz. bir ünite kan ile 3 kişi kurtabilir ve kendinizi çağımızın katilleri olan kalp-tansiyon-enfeksiyon hastalıklarından koruyabilirsiniz.
kaynaklar:
kan kaybının tarihi (ingilizce)
bloodletting (ingilizce)
antik tedavi yöntemleri
dr. eugene weinberg (ingilizce)
demirin zararları hakkındaki bilimsel araştırmalar:
düzenli kan bağışı demiri düşürerek kalp krizi riskini azaltır
düzenli kan bağışı kalp hastalıklarını azaltır
diyabet hastalarında yüksek demir görülür
demir düştükçe kalp-damar hastalıkları azalır
yüksek demir kalp krizi riskini arttırır
bana baya ürkütücü gelmişti ama demek ki yamuk da olsa bir dayanağı varmış.
edit*:ov belki de bu yüzden ortalama uzun yaşayan cinsiyet kadınlar
ibnu abbas der ki: “resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) miraç gecesinde, meleklerden mürekkeb bir cemaate her uğrayışında: “hacamat olmaya devam et! ümmetine de hacamat olmalarını emret!” derlerdi.”
tirmizi, tıbb 12, (2054). (sadaka resulullah ve nataka habibullah fi ma kal ev kema kal)